29 Aralık 2011 Perşembe

Bu blog eleştiri kabul etmeyen insanlara tepki olarak dünyaya geldi.

Evet eleştiri kabul etmeyen insanlar. Sevmiyorum sizi, siz de beni sevmeyin. Ben eleştirilerimi buradan da yaparım. Baktım burası da sarmıyor hemen Midas’ın eşek kulaklarını kesen berberin gittiği kuyuya doğru yol alırım. Bir sorarım kuyuya da soyları niye tükenmiyor bunların? Despot insan sayısı arttıkça mağdur insan sayısı da artıyor. Bakın insanlığa bile zararınız dokundu. Oldu mu şimdi? Şu soykırım yapan devlet başkanları size de el atsa da bir yararları dokunsa. Bir Fatih gelse de hepiniz o kalın surlarınızı yıksa geçse. Evet katı görüşlerinizden oluşan duvarlarınız var ve ben insanların üçte ikisinde rastlıyorum bu duvarlara. Cadıyım, ama süpürgemi yıprattı duvarlarınız. Bende farklı diyarlara uçmaya karar verdim. Kalktım geldim buraya. Artık çok konuşup az yazarak kelimelerle uğraşan çoğunluk değil de az konuşup çok yazarak kelimelerle uğraşan azınlık olmaya karar verdim. Sonuçta yine aşık olduğun kelimelerleyim, ha azınlıkta ha çoğunlukta. Burada da çok az değiliz aslında ama siz anlamazsınız, henüz ben de pek anlamadım ama olsun, sağlık olsun di mi di mi?