12 Temmuz 2012 Perşembe

Sevmeye yeteneksiz olmak

    Bir olay sonrasında "Niye bu şekilde davrandın?" diye sorsalar, mutlaka neden farklı bir şekilde davranmadığımı söylerim. Kendimi tam olarak tanıdığım söylenemez ama fevri hareketlerimin sık olduğu doğrudur. Çoğu kez neyi, ne yapmam gerektiğini düşünemeyecek kadar hızlı karar veririm ve sonrasında da -haliyle- neyi  neden yaptığımı bilmem, aslında merakta etmem. Taa ki davranışlarım yüzünden sorgulandığım ve savunmaya ihtiyaç duyduğum zamana kadar. İşte o zaman her şeyin mantıklı bir açıklaması vardır.
     İnsanoğlunun en sevdiğim özelliği mantıklı düşünmesidir, herkes beceremese de. Kendi adıma konuşacak olursam, biri karşıma geçip bir şey sorarsa, tüm anlamsızlığıma rağmen mantıklı bir şey söylerim. Belki insanlara göre sordukları şeyin neden farklı bir şey olmadığını duymak mantıklı değil, ama o an için işe yaramadığını kimse söyleyemez. Hem neden işe yaramasın? Bir işin neden B ya da C yoluyla yapılmadığını söylemek aslında o işin neden A yoluyla yapıldığını da açıklıyor. B ya da C yolundan gidemeyeceğim için A yoluyla gittiğim mantığı her durumda geçerli olmasa da, sorgu sualde her zaman kurtuluşum olmuştur.
     Ama gelin görün ki, insan kendi mantığıyla yine kendi savaşamıyor. Geçen gün kendime "Yıllardır yaşıyorum, ne öğrendim, ne bilmekteyim?" diye sordum. Anladım ki ben sevmeyi bilmiyorum. Henüz özlemeyi öğrenememişim. İşin garip tarafı; bilmiyorum ama seviyorum, öğrenemedim ama özlüyorum. Sanırım bu anormalliğimin bir nedeni var. Bir insanı severken kendimi fark etmeden dış dünyaya kapamam.                           
     Oysa sevgi tek bir insana bağlanarak öğrenilmiyormuş. Aslında sevgi öğrenilemiyormuş. Hele ki sevdiğiniz insanda sizin gibi sevmeye yeteneksiz ise...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder