2 Ocak 2012 Pazartesi

Çelişki yumağı da diyebiliriz aslına bakarsak ama aslına bakmayalım.

Paşa gönlüm istemiyorsa ders çalışmam.. Bin bir boş işle uğraşırım. Çok konuşurum. Yeri gelir yeri olmayan şeyleri yaparım. Patavatsızım, kalp kırabilirim. Çok yemek yerim ve kilo almam. Acayiiiip dağınığım. Dengesizim, bugün böyle diyorsam ertesi gün bunun böyle olmadığını kanımın son damlasına kadar savunabilirim. Zor bir insan değilim ama User Manuel’im yok maalesef. Alışmak gerekli. Arkadaş canlısıyım, tanımadığım insanları çok severim. Kötü alışkanlıklarım var kola içmek gibi. Uykudan daha fazla sevemem hiç kimseyi. Uykum beni terk edince sevgilim terk etmiş kadar üzülürüm. Acı çekerim arkadaşlar, aşık olabilirim.Birine bağlanabilirim ki bunu yapıyorum. İkinci sevgilim ve 1 yıl 2 hafta oldu. Ayrılırsak köpek gibi üzülür ve ağlarım. Böyle insancıl duygularım var. Açık sözlüyüm ki bu bazen çok kötü. Aaah mor rengi çok seviyorum. Her şeye rağmen hep gülerim, mutluyum, enerjik ve belki biraz hiperaktif olabilirim. Kavga da ederim yeri gelirse, saç baş olaylarına girersek dayak yerim tabi o yarı. Çok müzik dinliyorum, özellikle Emre Aydın ‘a hastalık derecesinde takıntım var. Orijinalim birazcık, ukalayım da. Mütevazı olmayı sevmiyorum diyelim ya da, sen bir işi iyi yapıyorsan “Yook ya ne iyisi, kendimce bir şeyler yapıyorum” demek yapmacık oluyor. Tamam abartmaya gerek yok ama “ Allah’a şükür yapıyorum, çok sağ ol.” daha erdemli olur. Kim ne derse desin kendimden ve kendi doğrularımdan taviz vermem. Bu eleştiriye kapalı olduğum manasına da gelmez. İşte benim bu, çelişkilerle doluyum, kabul eden eder, etmeyen yoluna devam eder. Freddie Mercury demiş ya “Sadece benim biliyor musun, sadece benim. Bazen çok düzensizim, bazen çok düzenliyim ve..sadece benim.” Benim için demiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder